İzmir - Seferihisar İlçesinin Doğanbey Köyünde, denize hakim bir tepede kurulu olan bu tarihi yel değirmeni, 2015'de restorasyonu tamamlanarak rüzgar gücü ile buğday öğütmeye hazır hale gelmiştir. Organik buğday öğütülerek elde edilecek organik un ile Mavi Değirmen arazisine kurulu taş fırında organik tam tahıllı ekmek üretmek çok yakında mümkün olacak!
Türkiye'deki geleneksel yel değirmenlerinden, bugün sadece 20 tanesi bugün ayakta kalabilmiştir. Rahmi Koç'un Cunda Adası'ndaki değirmeni bugün müze ve kent kitaplığı olarak hizmet verirken, Bu gün ülkemizde, 7 Yel Değirmeni, rüzgar gücü ile buğday öğütebilmektedir.
770 metrekare araziye kurulu, 300 metrekare kapalı alanı bulunan kafe - restoran şeklindeki işletmemizde, düğün, nişan, yemek gibi organizasyonlar düzenlenebilecek, kahvaltı, kebap ve mangal servisleri verilecektir. Mavi Değirmen, Adnan Menderes Havaalanı'na 45 km, Seferihisar merkeze 15 km, İzmir Konak merkeze 60 km mesafededir. Tarihi değeri korunarak restore edilen Mavi Değirmen'i ziyaret edip fotoğraf çekmek isteyen gezginler ve turizm alanında hizmet veren işletmeciler bize ulaşabilir.
Daha önce TRT1'de yayınlanan Ege'nin Hamsisi dizisinde yayınlanan değirmen sahneleri Mavi Değirmen'de çekilmiştir. Fotoğraf / video / dizi sektöründe çalışan profesyoneller bize ulaşarak randevu alabilir.
Sunulan alan, hedef kitlenizin daha fazla bilgi edinmeyi ve içerik okumayı istemesini sağlamak için söyleyecekleriniz konusunda ilgilerini çekmek üzere kullanabileceğiniz bir içerik önizleme alanıdır. Sayfada görünecek en ilginç ayrıntıyı seçin ve buraya yazın.
Başlangıç
Seferihisar (Cittaslow) Doğanbey Köyünde bulunan bu yel değirmeni, ana yoldan gelip geçenlerin yıllardır gördüğü, görenlerin içini burkan, işlevini yitirmiş ve harap haldeydi. Değirmenin önceki sahipleri bu değirmeni tekrar restore ettirip işletmeyi düşünmediğinden, değirmen ve üzerinde kurulu olduğu arazi, eşsiz deniz manzarasına rağmen kullanılamıyordu.
Yel değirmeninin yeni sahibi Üstün İzci'nin 2014'te restorasyona başlamasıyla birlikte, Mavi Değirmen adıyla aslına uygun olarak tekrar buğday öğütme işlevine kavuştu.
Artık tüm iç ve dış mekanizması tamamlanarak hazır hale gelen Mavi Değirmen, merakların gelip gezdiği, önündeki deniz manzarası ve arkasındaki Doğanbey Köyü ile herkesin fotoğraf çektirdiği bir uğrak yeri oldu.
Mavi Değirmen'in Tarihi - 1800ler
Yazılı ve sözlü kaynaklardan araştırıp bulabildiğimiz kadarıyla, yel değirmeninin tarihi 1856 yılına dayanıyor.
Doğanbey - Seferihisar (İpsili Köyü) yel değirmeni, Tırtıroğlu Hacı Ali Ağa tarafından, köyde yaşayan bir Rum ustaya 1856'da yaptırılmış. Bu değirmen yapıldığı tarihte, köyde faal durumda olan ve Rumlara ait bir yel değirmeni daha varmış. Bu değirmen tamamen yıkılmış olup sadece yeri bellidir. Muhtemelen iki değirmeni de aynı usta yapmıştır.
Tırtıroğlu Hacı Ali Ağa, Antalya'dan gelip İpsili'ye yerleşen bir mevsimlik Gümrük Muhafaza Memurluğu yapan dönemine göre çok girişimci ve çalışkan bir kişiymiş. Yel değirmeninin işletmesi, Hacı Ali Ağa tarafından uzun yıllar sürdürülmüş, kendisinin vefatından sonra da oğlu Tırtıroğlu Feyzullah tarafından yine vefatına kadar devam edilmiştir.
1900'ler ve Değirmenin Unutulması
Tırtıroğlu Feyzullah'ın vefatından sonra, değirmen, oğlu Mehmet Özener ve kızı Gülsüm Dağdeviren'e miras kalmıştır. 1934 yılında değirmen Mehmet Karakuyu'ya satılmış, sonrasında 1940'ta da Ferhat Demirel'e satılmıştır. 1924 yılındaki göçmen mübadelesi ile Doğanbey Köyü'ne gelip yerleşen, Bulgaristan doğumlu Ferhat Demirel, değirmenin bakım ve onarımını yaparak 1960 yılına kadar çalıştırmış.
Taş ve ahşap gibi tamamen doğal malzemeler kullanılan ve büyük bir mekanik enerji ile çalışan yel değirmenleri, sürekli olarak aşınır ve bakıma ihtiyaç duyar. Türkiye'nin geçirdiği sanayi dönüşümünün de etkisiyle halkın yel değirmenlerine olan ihtiyacı ve değirmencilerin gelirleri azalmıştır.
Doğanbey yel değirmeni, 1960 yılından sonra gerekli bakımlar yapılmadığı için yavaş yavaş harabeye dönmüştür. Değirmenin önce yelken direkleri (pervane sistemi) parçalanmış, daha sonra da değirmenin ahşap mekanizması ve çatısı çürüyüp parçalanmıştır.
1994 veya 1995 yılında ise köye gelen askeri bir birlik, değirmenin üzerine branda gererek burada konaklamış. Doğanbey Köyü sakinlerinin tanıklıklarına göre, birliğin başındaki Binbaşı, değirmenin orijinal taşlarını, köyün eski camisindeki bir taşı ve Rumlar'dan kalan okuldaki bir taşı, iş makinesi ile söktürmüş ve kamyona yükleyerek götürmüş. Bugün nerede olduğunu bilemediğimiz bu taşların tarihi değeri bulunmaktadır.
Mavi Değirmen'in restore edilmesinde maddi ve manevi desteğini esirgemeyen;
teşekkür ediyoruz.
Bu sitedeki bilgileri derlerken bizlere yel değirmeninin ve Doğanbey'in tarihini anlatan, kayıtları gösteren, yardımcı olan herkese teşekkür ediyoruz.
Feyzullah Dağdeviren
Tırtıroğlu Hacı Ali Ağa'nın torunu, Gülsüm Özener'in (Dağdeviren) oğlu. Halen Seferihisar'da yaşıyor.
Görüşme tarihi: 07.02.2015
Nedim Esmeray
Doğanbey Köyü sakinlerinden.
Görüşme tarihi: 14.12.2014
yavaş yavaş harabeye dönmüştür. Değirmenin önce yelken direkleri (pervane sistemi) parçalanmış, daha sonra da değirmenin ahşap mekanizması ve çatısı çürüyüp parçalanmıştır.
İsmail Hakkı Özker
Doğanbey Köyü sakinlerinden İsmail Hakkı Özker'in babası Halil İbrahim Özker, değirmende un öğüten usta olarak çalışmış.
Görüşme tarihi: 22.12.2014
Esin Akın
Tırtıoğlu Hacı Ali Ağa'nın oğlu Salih (Şen) Tartaroğlu'nun kızı Ayşe Humret (Tartaroğlu) Gürçavdı'nın kızı. Yani, Hacı Ali Ağa'nın torununun kızı.
Salih (Şen) Tartaroğlu'nun 4 çocuğu olmuş. Salih Tartaroğlu önce Şen soyadını almış, daha sonra soyadını Tartaroğlu olarak değiştirmiş.
1. Ali Nail Tartaroğlu
2. Nazım Rıfkı Tartaroğlu
3. Ayşe Humret (Tartaroğlu) Gürçavdı
4. Ayten Tartaroğlu
Esin Akın'ın anlattığına göre, Hacı Ali Ağa, Antalya'dan askerlik için Seferihisar'a gelip yerleşmiş, çok çalışkan ve girişimci biriymiş. Salih (Şen) Tartaroğlu, Hacı Ali Ağa'nın ikinci eşinden olan oğluymuş.
14.04.2022
Telif Hakkı © 2023 Mavi Değirmen - Tüm Hakları Saklıdır.
GoDaddy Web Sitesi Mimarı İmzalı